Sevgili Virginia kitabını henüz okumadım ama başlık
keyifli ‘’kendine ait bir oda’’..Böyle bir odada yaşayabildin mi gerçekten?ya
da şöyle düzelteyim madem kendine ait bir odan vardı neden,yani içinde koca bir
sen varken neden yoksun bıraktın hayatı kendinden?
Demem o ki Virginia çok üzgünüm!
Bu arada kitaplığımda vardı ismi zihnime çakılı
varlığın.ama ben onu,bunu bilinçaltım da yapıyor olabilir,bir başkasına emanet
ettim.çünkü onun kendine ait bir odası yoktu.yahut ben öyle varsaydım.gerçekten
güçlü insanlar yer yurt edinir mi Virginia?ingilizcesini bunun okusam da
anlamaz mıydım?bu yüzden mi sana sorduğum soruları hep erteledin başka bir
bahara?
Virginia üzgünüm.
En çok da ne biliyor musun?seni dinlediğim kadar kendimi
dinlemedim.evet sen benimle hiç konuşmadın ama ben seni hep dinledim.çünkü seni
dinlerken kendimi susturdum,sonra mı?hem sağır hem dilsiz bir simurga
dönüştüm.ha unutmadan gözlerim de kısılmadı değil.bu kadar tesirli idi madem
cümlelerin niçin o bulutu elime verip tutuşturup bir çuvaldız peşine göğümü de
alıp,hatırlatarak çuvaldız yalnız senin elinde yağmursuz bıraktın bütün
hububatı?göremeyeceğimi duyamayacağımı üstelik soramayacağımı bilerek.
Keşke Virginia!
Telafisi var mıdır sence yıldızların?bunu güneşe mi
sormam gerekir ki?hani yer yön kavramım da yok ki bizzat yıldızlara sorsam!yok
işte Virginia yok,yokluktan oluşmuşum ben zira.ya da bunu içime içime
nakşeyleyen o sevimsiz şeytan fısıldıyor bana.tüm dengemi altüst eden
fırtınayı,hem de öyle bir yapıyor ki bunu içimin içi yerle yeksan.tam da bu
yüzden belki üzerine bile alınmamalısın işlevsizliğimi,kıpırdayamıyorum ya hep
onun yüzünden.
Çok mutsuzum Virginia!
Bir pencere açsan, en azından el sallasan..ya da yok
orada kal sen en iyisi böyle bir ben.saat beş buçuğa geliyor Virginia ve
radyoda Fred Mollin ‘’stay awake feed the birds ‘’..sence de olağanüstü hal
durumundan yırtar mı bu ses?iyi bir tevafuk yine,ha bu arada akşamki yani
birkaç saat önceki ‘’kelebek ‘’hikayesini anlatmış mıydım?hatırlat lütfen!film
geldi aklıma ardından bir film daha..ilkini mi soruyorsun?unutursam
fısılda,peşisıra ise dur ben söyleyeyim kaybolan yıllar ve hemen sonra yine
zihnime üşüşen bir tür karası katran yüzü eciş bücüş kokusu leş bir tür gölge
güruhunun gölgesi..ne mi bunlar şimdi?
Huzursuzum Virginia!
‘’the way you look tonight ‘’ aydınlattı bile arş-ı alayı..ki
ben orada olsam Virginia arzı tercih ederdim.ne çok özledim seni ben,demek
geldi içimden ve Smelly.ahh güzel kadın!şimdi şarkılar vakti mi ki yine?o zaman
ben susuyorum,susadıkça yüzü düşsün aklıma diye,işte bu yüzden korkuyorum
düşünmekten düşmekten düşürmekten..nasıl anlatmalı bilmem ki,al!bir turuncu
daha,nasıl ağardı tan en solumda hiç farkına varmadan..şairin dediği gibi yeter
ki gün eksilmesin penceremden.eksik etmiş duasını,kalanını sen tamamla lütfen.
Keyifsizim Virginia!
Yeniliklere açılmaya çalışırken ruhum,başkalarının tınılı
kelimelerinde bocalıyorum yine yeniden.niyedir bu kısır döngü Virginia?sen nasıl başardın?o kelimeleri
seçip sayıp ve hatta sevip kendine has kılmayı?sana bir sır vereyim mi
Virginia?çok isterdim o kelimelerden ben de bir demet sunabilmeyi sana!çünkü
tılsımlıdır her bir harf ve dökülen dudağa daha bir has ve en sonunda ya haz ya
yaş…
Ve hep bu yüzden yaşlandım Virginia…
Yaz bitti Virginia henüz sana içimi dökmeye başlamışken.
Hem öyle bir bitti ki başka bir şairin mısralarında geçen
yolun yarısını yarılamışken..gülünç hakikaten.
Sadece mizahi de değil azıcık iç gıcıklatan cinsten.tam
da bunu söylemişken Gerani ile muhabbetim sesleniyor bana yeniden içimin en içi
canım gerani.gıcıklanırken en içim ve isyan bayraklarını çekip bırak bir elma
ısırığından tat alabilmeyi yahut ne bileyim sigaranın son nefesini şöyle
dualarla uğurlamayı hem de hiçbir korku yokken veya hadi ben ben yazmalıydım bu
şiiri diyebilmeyi belki şarkıları anlayabilmeyi bile unutmuş bir ruh taşımış
bir zamandan geldim ben ey ahali..yani demem o ki yaşımın mevsim yazı böyle
gıcıklanarak örtüldü..
Evet bu esnada yoruldum Virginia..hem öyle bir yorulmak
bu koca bilge bir tosbağa misali..
Biraz kaçık biraz gelmişim Virginia,bu his tarif
edilebilir mi?tutsam çoktan yitik,yutsam zehir-i zakkum,baksam varlığı ile
yokluğu arasında yok bir mesel.duymak mı?fısıltısı bile hak getire..nasıl mı
bir şey?eksik bir şey Virginia,hem öyle bir eksik ki aynadaki aksini görememek
gibi şu canı sağolasıca cam çerçeveden derece derece büyütmek değil dünyayı
aksine mini mini unufak olmuş bir dünyayı seyredalmak gibi.sıralasam zihnimin
derinliklerindeki benzetmeleriaklın şaşar nutkun tutulur ben bile gün yüzü
görsün istemiyorum onlar!neden ?kendimden b u elem,o yüzden.
Gelemiyorum Virginia !!
Yazmışın da dediği gibi nerede değilsem orada mutlu
olabilecekmişim gibime geliyor.bunu yazmış,yazamasamıymış?evet keşke bu cümle
hiç var olmasa imiş.bu cümle bana neyi anımsatıyor biliyor musun
Virginia?rüyalarımdaki o kocaman merdivenleri ya inip inip bir türlü
varamadığım cennet-ül baki yi veya çıkıp da göremediğim dokunamadığım
hissedemediğim bulutları belki arş-ı ala yı.oralarda ne olduğunu bilmiyorum
henüz..ama var hissediyorum var Virginia.çıkacağım bir gün o
merdivenlerden.sonra sarılacağım o kocaman tupturuncu yağmur bulutuna.öyle çok
ağlayacağım ki bu vuslata tupturuncu yağmur bulutunun feleği şaşacak.sonra raks
edeceğim o sesle birlikte**
Hem öyle içim huzur dışımda devasa ışık huzmeleri ki
onlar mutluluktan sadece içimden görünecekler.
Ağlıyorum Virginia..ki nasıl yakışır bir kadına böyle
ağlamak.tek damla yaş düşmüyor gözlerimden ama kağıdım şuan deniz
derya.kelimelerim bu yüzden bu denli anlamsız bu denli karışık.zihnimin kederi
dağılıyor çünkü buralara.yıkıyorum her bir harfi gün be gün,onlar daha da
çamura bulanarak geri dönüyor habire.buna çok üzülüyorum işte Virginia..çünkü
ben değilim onların sahibi..
Ümitvarım Virginia..
Evet bu içime rağmen ümitvarım.
Ki bu içime borçluyum esasen bu varlığı da ümidi de.
Gel Virginia,tatlı yaptım bu akşam çay koyalım ne dersin?
Yorumlar
Yorum Gönder